🪼 Okul Birinciliği Sıralamayı Nasıl Etkiler

Bitmektükenmek bilmeyen enerjisini gençliğinden alan, Kocaeli’de bulunan kreatif reklam ajansıyız. Eğer yaratıcı fikirler; eğlenceli, projenizi başından sonuna sahiplenecek tecrübeli ve dinamik bir kadro arıyorsanız Yasa Medya sizin ajansınız. Hayallerinizin üstünde projelere imza atabilir, sizi fikirlerimizle OKUL ÖNCESİ EĞİTİMDE BESLENME. Okul öncesi eğitimin en önemli unsurlarından biri beslenmedir. Beslenme çocuklar için oksijen gibi değerli bir ögedir. Onların ne yediği , yediklerinin nasıl ortamlarda üretildiği , ellerinin ve ortamın temizliği hususları çok önemlidir. Onların biz yetişkinler gibi olmadığını ve Genel kontenjana giremeyen diğer okul birincileri kendi aralarında tekrar sıralanır. Buna göre 474, 470 ve 465 puanlı okul birincileri bu bölüme okul birincisi kontenjanından yerleşir. YKS okul birinciliği kaç puan getirir? OBP sisteminde okul birincisine direkt 60 puan gelmez. C okul birincisi konuşma metni. Sayin mÜdÜrÜm,ÖĞr.lerİm sevgİlİ ark. ArkadaŞlar ben bu sene bİrİncİ olarak hepİnİzİ ezmİŞ bulunuyorum. Hepİnİz gezİp tozarken ben ders ÇaliŞtim. Şİmdİ bunun netİcesİnİ aliyorum. O yÜzden nazar etmeyİn nolur ÇaliŞin sİzİn de olur. Kiskanmayin sİz de ÇaliŞin. Okul Öncesi Eğitimine Aile Katkıları. Çocuk gelişiminde 0–6 yaş dönemi oldukça önemli bir yer tutmaktadır. Bu dönemde çocuk hızlı bir gelişim süreci içindedir ve ilk eğitimini ailede alır. Anne babanın öğrettikleri ve yakın çevreden alınan bilgiler, çocuğun yaşamını önemli şekilde etkiler. Çocuk için gerekli Okul birinciliği kontenjanı; genel olarak öğrenciye verilmekte olan bir ek puan olarak nitelendirilse de aslında böyle bir durum söz konusu değildir. Okul birinciliği kontenjanı öğrenciye sağlanan bir avantaj olarak nitelendirilebilir. Okul birincisi olmanız için ise liseden mezun olurken okulda en iyi dereceyi yapmış olan yani MonetaristYaklaşım ve Monetarizm. 1950'li ve 1960'lı yıllar boyunca Keynesçilerin temel rakibi Monetarist İktisadi Akımdı. Monetaristler Milton Friedman'm liderliğinde Keynesgil Teori ve politikaya karşı etkili eleştiriler yönelttiler. Keynesgil tüketim fonksiyonunda paranın yeri yoktu ve fiyatlar ile fiyatlar genel düzeyi CdGF. 2 Temizleme, termal macunu değiştirme zamanı gelmiş olabilir. Bilgisayarın dizüstü mü ? masaüstü mü ? 3 Tek slota çalıştığından emin olduğunuz bir ram ile deneme yapabilme şansınız var mı? Sorunun çok sebebi var ama ram kaynaklı olabileceğini düşünüyorum. 4 Bilgisayarda RAM ve işlemci vs. gücü düşük gelebilir bilgisayar çalışmakta güçlük çeker ve kendi kendine kapanır. Bilgisayarınız laptop mu? Masaüstü mü ? Son düzenleyen Moderatör 12 Şubat 2020 5 Bilgisayarda ram ve işlemci vs. gücü düşük gelebilir bilgisayar çalışmakta güçlük çeker ve kendi kendine kapanır. Bilgisayarınız laptop mu ? Masaüstü mü ? Masaüstü Bilgisayar Sorun Hala Devam ediyor Temizleme, termal macunu değiştirme zamanı gelmiş olabilir. Bilgisayarın dizüstü mü ? masaüstü mü ? Masaüstü Tek slota çalıştığından emin olduğunuz bir ram ile deneme yapabilme şansınız var mı? Sorunun çok sebebi var ama ram kaynaklı olabileceğini düşünüyorum. Birde Fanlar çok hızlı dönüyor ondan korkuyorum nedeni nedir 6 24 pin veya 4+4 pin CPU kablolarinin birisi oynamış galiba yerinden. Bende de böyle olmuştu. Çek yeniden tak düzelecektir. 7 Ekran kartı da sorun çıkarmış olabilir, buna benzer bir durum yaşamıştım. Yukarıdaki arkadaşların tavsiyelerinden sonuç alamazsanız ekran kartınızı çıkarıp onboard ekran kartından sistemi açmayı deneyin. Eğer sistem açılırsa ekran kartı değişim vakti gelmiş demektir. 8 24 pin veya 4+4 pin CPU kablolarinin birisi oynamış galiba yerinden. Bende de böyle olmuştu. Çek yeniden tak düzelecektir. Denedim hacı ilk 24 pini denedim sonra CPU ama olmadı Ekran kartı da sorun çıkarmış olabilir, buna benzer bir durum yaşamıştım. Yukarıdaki arkadaşların tavsiyelerinden sonuç alamazsanız ekran kartınızı çıkarıp onboard ekran kartından sistemi açmayı deneyin. Eğer sistem açılırsa ekran kartı değişim vakti gelmiş demektir. Üstad sorun ekran kartındsn olmadığına eminim bilgisayarın fanları çok hızlı çalışıyor ilk defa böyle birşey oldu ve sorun ramlerdedir dedim ramleri çıkarıp açmayı denedim bip sesi bile vermedi belki kablo bağlantılarındadir ama bakıyorum hepsi takılı 9 Üstad sorun ekran kartındsn olmadığına eminim bilgisayarın fanları çok hızlı çalışıyor ilk defa böyle birşey oldu ve sorun ramlerdedir dedim ramleri çıkarıp açmayı denedim bip sesi bile vermedi belki kablo bağlantılarındadir ama bakıyorum hepsi takılı İşte o yüzden problemin kaynağı ekran kartı olabilir dedim. Ekran kartlarının belirli bir ömürleri var, yıllarca ısınıp soğumadan dolayı ekran kartı çipi ile devre kartı arasındaki lehim topları işlevini yitirir ve bundan kaynaklı olarak sistemi kilitleyebilir. Bir de bir arkadaşımın başına HDD kaynaklı böyle bir şey gelmişti. Sorunun kaynağını bulmak adına sistemdeki donanım elemanlarını tek tek çıkarıp test etmeni tavsiye ederim. 10 Hayır reis çalışıyor kart onboardla de denedim yok çalışmıyor sıkıntı reis bu fan sesi hızıyla alakalı onu cozersem ekran gelicektir bence CJ Dikkat Decapat Katılım 20 Kasım 2019 Mesajlar 349 Çözümler 1 1 Bu sene sayısal 436k sıralama geldi mühendislikler 300k ile alıyor benim de okul birinciliğim var tercih etsem mühendislik gelir mi? Ahsapzen Centipat Katılım 24 Ekim 2020 Mesajlar 628 Çözümler 3 2 barajını geçemediğiniz için mühendislik tercihi yapamazsınız, maalesef. Sistem uyarır zaten tercih yaparken. Serbarut Decapat Katılım 18 Ocak 2020 Mesajlar 39 3 Okul birincileri için üniversitelerin ayrı kontenjanı var diye biliyorum ama doğru mu emin değilim. Katılım 18 Ağustos 2020 Mesajlar Makaleler 3 Çözümler 119 4 O sıralamayla mühendislik programlarına başvuramazsın. 333365 Petapat Katılım 11 Mayıs 2020 Mesajlar Makaleler 51 Çözümler 328 Yer KKTC 5 Okul birincilerine özel kontenjan oluyor da o sıralamayla tercih edebilmen mümkün değil. Hangi mühendislik istiyordun? Benzer konular Lise birincisi her ne kadar geçmiş yıllarda 100 tam diploma notu üzerinde en yüksek Okul puanını almaktaydıysa da bu uygulama kaldırıldı. Okul birincisi olmanın ortaöğretim başarı puanı üzerinde herhangi bir etkisi yoktur. Contents1 Okul birinciliği kontenjanı ne kadar etkili?2 ÖSYM okul birincilerine kaç puan veriyor?3 Okul birincisi nasıl belli olur?4 Okul birincileri üniversiteye nasıl yerleşir?5 Okul birinciliği kontenjanı ne işe yarar?6 Okul birincisi ne zaman belli olur?7 katsayı nedir?8 0 12 0 06 ek puan ile ne demek?9 Okul birincileri e okula ne zaman işlenir?10 Devamsızlık okul birinciliğini etkiler mi?11 Okul birinciliği nerede yazıyor?12 Yerleşme türü ne demek? Okul birinciliği kontenjanı ne kadar etkili? AÇIKLAMA 480 puan olan öğrenci genel kontenjandan yerleşir. Genel kontenjana giremeyen diğer okul birincileri kendi aralarında tekrar sıralanır. Buna göre 474, 470 ve 465 puanlı okul birincileri bu bölüme okul birincisi kontenjanından yerleşir. 460 puanlı okul birincisi bu bölüme yerleşemez…. ÖSYM okul birincilerine kaç puan veriyor? OBP sisteminde okul birincisine direkt 60 puan gelmez. Okul birincisi de olsa diploma puanı diğerleri gibi önce 5 ile çarpılarak, daha sonra çıkan sayı da katsayısı ile çarpılarak puana dönüştürülmektedir. Okul birincisi nasıl belli olur? Mezuniyet puanlarının eşit olması hâlinde son sınıf yılsonu başarı puanı yüksek olan öğrenci okul birincisi seçilir. Eşitlik bozulmadığı takdirde, bir alt sınıftan başlanarak geriye doğru eşitlik bozuluncaya kadar öğrencilerin yılsonu başarı puanları incelenerek okul birincisi tespit edilir. Okul birincileri üniversiteye nasıl yerleşir? Okul birincileri, genel kontenjan öncelikle ve okul birincisi kontenjanı göz önünde tutularak merkezî yerleştirme ile yerleştirme puanlarının yeterli olduğu en üst tercihlerine yerleştirilmektedir. Okul birinciliği kontenjanı ne işe yarar? Okul birinciliği kontenjanı avantajı sınav sonrasında bu kişiler için özel olarak kontenjan düzenlemesi yapılmasıdır. Birçok üniversite okul birincileri için kontenjan açmaktadır. Bunun anlamı yüksek puanlı bir okul sizi bu kontenjandan yararlandırarak puanınız tutmasa da kabul edebilir demektir. Okul birincisi ne zaman belli olur? Ortaöğretim kurumlarının 2020-2021 eğitim ve öğretim yılı okul birincisi bilgisi, 2021-YKS yerleştirme işlemlerinde kullanılmak üzere MEB e-okul sisteminden 08 Temmuz 2021 tarihinde elektronik ortamda alınarak ÖSYM Aday İşlemleri Sistemine aktarılmıştır. katsayı nedir? Tercihler sonucu üniversitede bir bölüm kazanıpta gitmeyen Açıköğretimin kontenjansız bölümleri ve sınavsız geçişle bir yere yerleşenler hariç öğrenciler o sene tekrar sınava girdiklerinde OBP katsayısı yarı yarıya düşürülerek ile çarpılacak ve varsa ek puan katsayısı yarı yarıya düşülerek ile 0 12 0 06 ek puan ile ne demek? ÖSYM, OBP hesaplaması yaparken Mesleki ve Teknik Ortaöğretim Kurumları, Anadolu Öğretmen Lisesi, İmam Hatip Lisesi ve Spor Lisesi mezunlarına bir çok 4 yıllık Fakülte ve Yüksekokul bölümünde Ek Puan verir. Bu ek puan hesabı yapılırken OBP 0,12 ve 0,06 ile çarpılır ve bu puanlar ham YGS-LYS puanlarının üstüne eklenir. Okul birincileri e okula ne zaman işlenir? 2021-2022 öğretim yılı ortaöğretim kurumları okul birincisi bilgileri ise MEB e-Okul sisteminden 5 Temmuz 2022 tarihinde elektronik ortamda alınarak ÖSYM Aday İşlemleri Sistemine aktarılacaktır. Devamsızlık okul birinciliğini etkiler mi? DEVAMSIZLIKTAN KALAN LİSE SONLARA MÜJDE Milli Eğitim Bakanlığı, derslerinde başarılı olmalarına rağmen devamsızlık süresini aşan, bir yüksek öğretim kurumuna kayıt yaptırabilecek durumdaki lise son sınıf öğrencilerinin başarılı sayılacağını bildirdi. Okul birinciliği nerede yazıyor? Okul Birinciliği Nerede Yazıyor? Okul birinciliği bilgisi her yıl okullar tarafından ÖSYM’ye iletilir. Yani bu konuda karar okul yönetiminden çıkar. Yerleşme türü ne demek? SGK Sınavsız geçişe ayrılan kontenjan demek. YGSK YGSK puanı ile öğrenci alan kontenjan demek. Önlisans tercihi yaparken adayların kılavuzdaki bölümlerin karşısında SGK ve YGSK kontenjan anlamına geliyor YGS bitti. Sınav heyecanını atlatan adaylar sonuçlarını öğrendi. Şimdi sıralamadaki yerlerini korumak ya da yükseltmek hedefiyle Lisans Yerleştirme Sınavları için çalışıyorlar. Uzmanlar, bu hazırlıklar sırasında okul başarısının da ihmal edilmemesi gerektiğini söylüyor, çünkü yüksek gelen diploma notu sizi aynı puanı aldığınız bir aday karşısında daha da yukarıya çıkaracak. Yükseköğretime Geçiş Sınavı’nın YGS sonuçlarına göre, bu yıl üniversite maratonunun ikinci adımı Lisans Yerleştirrme Sınavları'na LYS girmek için 1 milyon 506 bin 479 aday hak kazandı. Başvurularını yapan adaylar, LYS için hazırlıklarına hız verdi. Her ne kadar sınavda alınan puan daha ağır bassa da uzmanlar adayları, bu çalışmaları yaparken okul başarılarını da düşürmemesi konusunda uyarıyor. Çünkü bu, sınavda alınan puanı da etkiyor. Uzmanlara göre; lise hayatı boyunca bütün notları 100 olan bir öğrenci yüzde 12’lik katkıyı yani 60 puanın tamamını alıyor. Bütün notları 100 olmayan öğrenciye ise yüzde 8-9 oranında katkı sağlanıyor. YGS ve LYS’nin katkısı ise yüzde 88. Yani Ortaöğretim Başarı Puanı’na OBP göre, çok daha etkili. Ancak uzmanlar, sınavda çıkan soruların müfredattan geldiğini hatırlatarak, sadece puan için değil, sınav başarısı için de okulda iyi bir performansa sahip olmanın faydalı olduğunu OBP nasıl hesaplanır? Okul notlarını yükseltmek için neler yapmalıyız? Bu soruları alanında uzman kişiler yanıtladı. Söz önce Fen Bilimleri Eğitim Kurumları Rehberlik Koordinatörü Cihan Yeşilyurt’ta. OBP NEDİR? Ortaöğretim Başarı Puanı OBP, lise mezuniyet puanından hesaplanarak, üniversite sınavları sonucuna ekleniyor. OBP’nin değeri, 100-500 aralığında oluyor. Yerleştirme puanları hesaplanırken, diploma notu önce 5 ile, çıkan sonuç da katsayısıyla çarpılarak sınav puanlarına YGS ve LYS ekleniyor. Böylece adayın yerleştirme puanı belli oluyor. Örneğin, lise mezuniyet puanı 80 olan bir öğrencinin OBP’si şu şekilde hesaplanıyor 80x5=400, Yani üniversite sınav sonucuna 48 puan eklendiğinde, öğrencinin yerleştirme puanı ortaya çıkıyor. En yüksek OBP 60 olarak hesaplanıyor. BÜTÜN NOTLARI 100 OLAN ÖĞRENCİ TAM PUAN ALIR OBP’nin yerleştirme puanına katkısı maksimum yüzde 12. Lise hayatı boyunca bütün notları 100 olan bir öğrenci yüzde 12’lik katkıyı alıyor. Bu da 60 puanın tamamı demek. Ortalama yani bütün notları 100 olmayan bir öğrenci içinse yüzde 8-9 oranında katkı sağlıyor. Önemli olan sınav performansı aslında. Çünkü YGS ve LYS’nin katkısı yüzde 88. Dolayısıyla bir öğrenci sınavda istediği netleri yapamazsa OBP’nin yüksekliği tek başına işe yaramıyor. Ancak yine de puanın bile önemli farklar yaratabildiği üniversite sınavlarında OBP'nin etkisi yadsınmamalı. Okuldaki notların yüksek olması, ortaöğretim başarı puanını artırmanın tek yolu. Dolayısıyla öğrencilerin sınava hazırlanırken okul başarılarını da düşürmemeleri gerekiyor. Öğrencinin diploma notu, ortaöğretim başarı puanını etkiliyor. Örneğin bir öğrencinin diploma notu 100 üzerinden 61 yani düşük. 61’in karşılığı olarak ÖSYM tarafından hesaplanan OBP ise 37 oluyor. YGS’deki başarı sırası 49 bin 736 yani performans olarak ortalamanın üstünde. Ancak OBP eklendiğinde yerleştirme YGS başarı sırası 59 bin 149’a geriliyor. Yani 9 bin 413 kişi gerilemiş oluyor. Bu örnek diploma notunun öğrencinin sıralamasını nasıl etkilediğini gösteriyor. 9 bin 413 kişi gerilemek bir öğrencinin hedeflerini de oldukça değiştirebildiği gibi motivasyon olarak da çalışmasını engelliyor. Bu bağlamda OBP’nin düşük gelmesi dezavantaj yaratıyor. Başka bir örnekleme yapacak olursak, diploma notu 80 olan bir öğrencinin ÖSYM tarafından OBP’si 48 şeklinde hesaplanacaktır. YGS başarı sırası 80 bin 573 olursa, OBP eklendikten sonraki yerleştirme YGS başarı sırası 76 bin 839 oluyor. Yani OBP, bu öğrenciyi 3 bin 734 kişi öne taşıyor. OBP'yi hesaplayan ÖSYM. Diploma notlarını alıyor ve her adayın OBP’sini hesaplıyor. Grafikler iyi incelendiğinde de görüleceği gibi OBP’nin etkisi adayın puanına ve sıralamadaki yerine göre değişebiliyor. En aşağıdaki tabloda iki öğrencinin örneği çok çarpıcı. Bir üstteki öğrenciyle hemen hemen aynı diploma notuna sahipken 81, OBP’si 1’inci sıradaki öğrenciden sadece 1 puan yüksek olsa da, 646 kişi geriye gidiyor. Çünkü YGS’de 8 bin 1’inci oluyor. Bir üstteki öğrenci ise 80 bin 573’üncü sırada ve OBP’si sayesinde 3 bin 734 kişi ilerliyor. Öğretmenler - Öğrencilerin okul başarı puanlarını yalnızca sınav yaparak artırmak yerine kitap okutun. Düşündürücü sorular etrafında öğrendiklerini kullanarak rapor hazırlatın. - Onlara belli bir konu etrafında belge inceleterek, görüşme ya da gözlem yaparak bilgi toplamasını ve bunları ilişkilendirerek bir makale yazmasını sağlayın. - Ders tekrarı yapmaları ya da öğrendikleri konuyla ilgili yüzlerce test çözmeleri yerine, öğrendiklerini gerçek yaşam durumlarıyla ilişkilendirmelerini öğretin. Örneğin bir konuyla ilgili poster hazırlayarak bir gruba sunmasını isteyin. Veliler - Çocuğunuzun sinema, tiyatro, konser gibi etkinliklere katılmalarını sağlayın. Ya da evde bu tür etkinlikleri izleyecek ortam yaratın. - Bir müzik aleti çalmaları için destek olun, bir müziğin dinleyicisi olacak biçimde yönlendirin. - Aktüel ve entelektüel donanım kazandıracak, bilim ya da sanat olabilir, en az bir dergiye üye olmaları için teşvik edin. - Türkiye’de sınav ve akademik başarı odaklı okul anlayışı öğrencilerin kaygılarını artırıyor ve omuzlarına büyük sorumluluk yüklüyor. Sınav sonuçları bazen amaca uygun olarak kullanılırken, bezen de kullanım amaçlarının dışına taşıyor; öğrenciler, öğretmenler ve okullar birbirleriyle karşılaştırılıyor ve bir yarış içine itiliyor. Sınav sonuçları öğrenciler için yüksek risk içeriyor. Oysa öğrenciler üzerindeki bu ağır yükün alınması ve öğrencilerin üst düzey düşünme becerilerini geliştirecekleri eğitim ortamlarının yaratılması başta Milli Eğitim Bakanlığı MEB olmak üzere tüm eğitim paydaşlarının sorumlulukları arasında. Bu noktada size de görevler düştüğünü unutmayın. AMACINI BUL, HEDEFE KİTLEN Prof. Dr. Şermin Külahoğlu Uludağ Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Bölümü Öğretim Üyesi Okul ayaklı kütüphaneler, test çözücüler, bilgiçler değil; öğrenmeyi okul sonrasında da sürdürmeyi, bir iş yerinde üretken olmayı ve iyi yaşamayı bilen insanlar yetiştirmeli, yaşam kariyeri eğitimi vermeli, öğrencisini projeli birey’ haline getiren bir gelişim ortamı olmalı. Projeli birey olmak; kendini tanımak, çevresini değerlendirebilmek, seçebilmek, karar verebilmek, hedefler belirlemek, o yolda yürümek, bunun sorumluluğunu almak, sonuçlarına katlanmak gibi birçok beceri geliştirmek, yani sonuçta, kendi yaşamının aktörü’ olmak demek. Okulda ve hayatta başarılı olmanın yolu da bu. Öğrenci, kafasında başkalarının komutlarıyla yaşamaktan kendini kurtarıp, yaşamının kontrolünü bilinçli biçimde ele almalı. Ebeveynlerin, okulun, öğretmenlerin değil; kendisinin ne istediğini net olarak bilmek başarı için ilk adım. Bunu bildiğimizde, düşüncemiz de verimli oluyor. Şu ana kadar gençlerde gözlemlediğim en önemli sorun, hedeflerinin olmaması. Amaçlarının oluşmasında “Matematik-fen alanında başarılı olanlar, fen-matematik bölümüne, doktor-mühendis olmaya; orta düzeydekiler eşit ağırlığa, öğretmen, psikolog olmaya; sözelcilerse kendi başının çaresine baksın” mantığıyla kararlar alan okullar; “Doktor ol, bize bak” diyen anne-babalar veya kendisinin bilinçsiz hevesi’ etkili oluyor. PROJELİ BİREY OLUN Projeli birey olmak için hevesten-hedefe doğru yol almak gerekiyor. Heves bilinçsiz, soyut ve belirsiz; hedef ise somut ve gerçekçi. Boş heves, somut hedeflere dönüştüğünde anlamlanıyor. Kendine ait bir hedefin yoksa kapasite, potansiyel, zekâ ve kaynakların da bir anlamı olmuyor. Hepsi boşa harcanıyor. Bu yüzden, üniversiteye geçiş aşamasına gelen birinin, kendi hedefine kilitlenmesi’ çok önemli. Bunun için de gencin şu soruları düşünmeye başlamasında yarar var Nasıl bir yaşam içinde mutlu olurum? Bundan 10 yıl sonra kendimi nerede görmek istiyorum? Neleri başarmak istiyorum? Hedef koymak, sadece hangi sonucu istediğimizi söylemek anlamına gelmez. Buna nerede, ne zaman, nasıl ulaşacağımızı belirlemek ve bunun için çalışmak gerekiyor. Hedef oluşturduktan sonra küçük parçalara bölerek, zamana yayın. Bunların SMART’ yani açık ve net, ölçülebilir, başarılabilir, gerçekçi ve zamanlı olmasına da özen gösterin. Hedefe giden küçük planlarda başarısız olursanız, ders çıkarıp, yeniden gözden geçirin ve daha sıkı yola koyulun. Sizi hedefinize ulaşmaktan alıkoyacak davranışlarınızı kontrol edin Sabırsız, kötümser, önyargılı mıyım? Bunları nasıl yenebilirim? Kendinizle konuşurken olumlu cümleler kullanın. “Sınavda hata yapmayacağım, başarısız olmayacağım” yerine “Öğrendiklerimi çok iyi değerlendireceğim, sınav tekniğini kullanacağım, çalıştığımın karşılığını alacağım” diye düşünmek daha doğru. Kendinize küçük ödüller vermeyi de ihmal etmeyin. İÇ SESİNİZİ DOĞRU SEÇİN Aşırı kaygıdan kurtulmak, sınav algımıza, düşüncelerimize ve iç sesimize bağlı. İç sesimizin sınavlar üzerine söylediklerinin bilincinde olmak, bize avantaj sağlar. Yeterince çalışmadım. Sınava hazır değilim. Tüm soruları çözmek için yeterli zamanım olmayacak. Sorular zor olacak. Önceki sınavlarda başarısız oldum, bunda da aynısı olacak. Ailemi düş kırıklığına uğratacağım". Bu cümleler yangına körükle gitmek ve kaygıyı bir derece daha yükseltmekten başka işe yaramıyor. Kendinize bunları söylemek yerine, bu dili; olumsuz ifadeleri, olumlularla ve güven verenlerle değiştirin. İç ses de böyle bir dilsel değişim, yüksek disiplinli çalışma ve kararlı çaba gerektiriyor. Ama iç sesinin dilini bu şekilde değiştirebilen öğrenci, kısa sürede önceki sınavlarında sahip olmadığı bir iyilik hali ve sakinliğe ulaşıyor. Deneyin, işe yarayacak. Onlara uygun süreçler hayata geçmeli Yrd. Doç. Dr. Ömer Kutlu Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Ölçme ve Değerlendirme Anabilim Dalı 21’inci yüzyıla girerken okul eğitimiyle ilgilenen bazı bilim insanları eleştirel özellik taşıyan şu soruları soruyor - Çocuklara okullarda öğretilenler, aslında öğrenmeleri gerekenler mi? - Okul ortamı çocukların doğasına uygun mu? - Okullar, çocukların değişen dünyasıyla uyumlu mu? - Onların öğrenme kapasitesini zenginleştirebiliyor mu? - Eğitim sistemleri, farklılaşan dünyayla birlikte değişiyor mu? - Ülkeler eğitim politikalarını çocukların doğasına uygun belirleyebiliyor mu? Soruları çoğaltmak mümkün. Ancak önemli bir nokta var ki, yaşamın gerçekleriyle okulun yaptıkları arasındaki makas giderek açılıyor. Günümüzde birçok eğitim bilimci bunu daraltmanın yollarını arıyor. Okul eğitimini yönlendirecek yeni araştırma bulguları ve yeni eğitim yaklaşımları dünya ekonomisinde, politikasında kısaca gelecekte söz sahibi olmak isteyen ülkeler tarafından daha çok sahipleniliyor. Oysa Türkiye’nin de içinde yer aldığı bazı ülkeler, çoğunlukla öğrencilerinin sınav ve akademik başarılarını geliştirmeyi önemli görüyor. Bu ülkeler eğitim sistemlerinin parçalarında örneğin öğretim programlarında, sınav sistemlerinde, öğretmen yetiştirme anlayışlarında çoğunlukla akademik başarıyı odak noktasına alıyor. Okul başarısının artırılması çoğunlukla öğretim programlarında yer alan kazanımlara, hedeflere ulaşma düzeyi olarak anlaşılıyor. Bunun bir sonucu olarak öğrencinin başarısı sınavlardan alınan puanlarla, notlarla açıklanmaya çalışılıyor. KENDİNİ TANI, ZAMANI İYİ KULLAN Bazı bilim insanları, öğrenci başarısıyla ilgili bu anlayışın dışına çıkılmasını ve daha farklı olması gerektiğini savunuyor. Buna göre öğrenci başarısı, ders kitaplarında yer alan bilgilerin ne derece öğrenildiğinden çok, edinilmiş olanların gerçek yaşamda ne sıklıkla kullanıldığının bir göstergesi olmalı. Bu anlayış, bilgilerin yaşamda kullanılmasını sağlayacak problem çözme, eleştirel ve yaratıcı düşünme, empati, iletişim kurma gibi üst düzey düşünme becerilerinin okul programlarında etkin yer alması gerektiğini savunuyor. Yaşamda başarılı olanlar incelendiğinde, bu kişilerin kendilerini iyi tanıdıkları, zamanı iyi kullandıkları, belirli bir amaç doğrultusunda hareket ettikleri, sorumluluk sahibi ve gözlemci oldukları; öğrendiklerini yetenekleriyle birleştirerek yaşamda kullanabildikleri görülüyor. Bu kazanımlar ders kitaplarının, öğretim etkinliklerinin, ölçme ve değerlendirme yaklaşımlarının sürekli yeniden tasarlanmasını gerektiriyor. Buna göre okullar, sınıflar, yöneticiler, öğretmenler de bu anlayışa uygun değişmeli. Bu nedenle birçok ülke eğitim reformlarını sürekli duruma getiriyor. AİLE, OKUL ETKİLİ OLUYOR Aile, evdeki olanaklar, öğretmenler, okul yönetimi, okul kaynakları gibi faktörler, öğrencilerin başarısı üzerinde fazlasıyla etkili. Birçok araştırmacı, eğitim kurumlarının yalnızca akademik başarıya odaklanmasına, öğrenme kavramının sınırlı bir yaklaşımla ele alınmasına neden olduğunu belirtiyor. Araştırmacılar, bu anlayışla edinilen temel bilgi ve becerilerin gerçek yaşamda kullanılmasına katkı sağlayacak problem çözme, eleştirel düşünme, araştırma yapma, analitik düşünme, akıl yürütme gibi becerileri kazanmış öğrencilerin yetiştirimeyeceğini vurguluyor. Türkiye, uzun yıllardır öğrenci başarısını, derslerden aldıkları sınav puanlarına dayandırıyor. Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı PISA, Uluslararası Matematik ve Fen Eğilimleri Araştırması TIMSS, Uluslararası Okuma Becerilerinde Gelişim Projesi PIRLS gibi öğrenci başarısını belirleme sınavlarının sonuçları, Türk öğrencilerinin temel bilgileri öğrenmede sorunu olmadığını ortaya koyuyor. Ancak bunlar öğrencilerin öğrendiklerini yeni durumlarda kullanacakları üst düzey düşünme becerilerine sahip olmadıklarını açıkça gösteriyor. Türk öğrencilerin okul başarılarını artırmanın yolunun ne olduğu bu araştırmalarla 2000’li yıllardan itibaren çok açık ve net olarak biliniyor. KENDİNE GÜVENEN ÖĞRENCİLER YETİŞTİRİLMELİ Öğrenmelerini zenginleştiren ve oluşturduğu alt eğitsel yapıyla kendine güvenen öğrencilerin istedikleri bir yükseköğretim programına yerleştikleri görülüyor. Bu durum okul eğitiminde öğrencilerin kendilerine güvenmelerini sağlayacak eğitim ve çalışma ortamlarının yaratılmasını ve bu anlayışın sürdürülmesini zorunlu kılıyor. Türkiye’nin izlediği eğitim politikası nedeniyle sınav ve akademik başarıya odaklı çıkmazdan çok kısa sürede çıkamayacağı birçok kişi tarafından kabul ediliyor. Okullar, derslerin öğrencilere kazandırması gereken ve yaşamda gerekli olan temel öğrenmelerden hızla uzaklaşıyor. Örneğin çocuklar savaşlar, açlık, göç, ülkeler arası çatışmalar, iletişim çatışması, çevre kirliliği, küresel ısınma, su, denizler, doğal yaşam gibi birçok konuyu öğrenemeden okulunu bitiriyor. Müzik, resim, beden eğitimi gibi öğrencilere aktüel, entelektüel ve sağlıklı duruş kazandıracak dersler önemsenmiyor. Dünyadaki birçok ülke, eğitimde hesap verilebilirlik sürecine önem veriyor. Bu noktada, Türkiye’de hem MEB yetkililerinin hem okulda görev yapan yönetici ve öğretmenlerin hem de velilerin öğrenci başarısını aşağıya çeken uygulamalar üzerinde düşünmeleri ve eksileri artıya dönüştürecek uygulamalara yer vermelerinin önemi ortaya çıkıyor. Her birey başarma isteğiyle dünyaya geliyor. Bu noktada önemli olan onların doğalarına ve özelliklerine uygun başarma süreçlerini yaşama geçirebilmek. Bu konu çözüldü olarak işaretlenmiştir. Çözülmediğini düşünüyorsanız konuyu rapor edebilirsiniz. 1 Merhabalar benim aylardır kullandığım Gamepad'leri son iki gündür taktığımda PC mouse olarak görüyor. Oyun oynarken tuşa bastığımda oyunu falan kapatıyor. Bu sorunun çözümünü bilen varsa yardımcı olursa çok sevinirim. Meganzi 26 Mart 2020 İnternette araştırdım zaten ama doğru düzgün sonuç veren bir yer bulamadım. Son çare olarak burada bilen varsa diye yazdım. Sorunu çözdüm. Önce ayarlara girip Cihazlar sekmesinden gamepad'e tıklayıp cihazı kaldır dedim ve sistemden gamepad'i söktüm. Sonra mouse için de cihazı kaldır deyip sistemden söktüm ardından pc yi yeniden başlatıp hem mouse'u hem de gamepad'i yeniden taktım ve sorun çözüldü. 2 Ayarlarında sıkıntı olabilir hocam YouTube'dan ayarlarına bakabilirsiniz. 3 İnternette araştırdım zaten ama doğru düzgün sonuç veren bir yer bulamadım. Son çare olarak burada bilen varsa diye yazdım. Sorunu çözdüm. Önce ayarlara girip Cihazlar sekmesinden gamepad'e tıklayıp cihazı kaldır dedim ve sistemden gamepad'i söktüm. Sonra mouse için de cihazı kaldır deyip sistemden söktüm ardından pc yi yeniden başlatıp hem mouse'u hem de gamepad'i yeniden taktım ve sorun çözüldü.

okul birinciliği sıralamayı nasıl etkiler